Bu Blogda Ara

25 Eylül 2015 Cuma

TOPLULUK ÖNÜNDE KONUŞMA SANATI.


1 Kasım yaklaşıyor seçim mitinglerinin eli kulağında siyasi parti liderleri meydanlarda halka seslenecekler ve kitlelerin nabzını tutmaya çalışacaklar konuşmaya iyi bir başlangıç yapabilirlerse hafızalarda yer etmeleri kolay olacak.

Bunun için yaygın olarak kabul gören bazı öneriler şöyle, 60-90 saniye bir sessizlikten sonra;

   1- Konuşmaya günün atmosferine uygun birşey anlatarak başlayın,bu şey kendi yaşantınızdan bir anı olabileceği gibi bir halk kahramanın kısa bir öyküsü,bir şiirden bir dörtlük,tarihten bir vaka,bir bilgeden alıntı vb.. olabilir.

   2- Retorik (cevap beklemediğiniz) düşünmeyi zorlayan sorular sorun,Çanakkale geçilseydi ne olurdu vb..

   3- Çarpıcı istatistikler verin borç ....ya .... $ dı şimdi ....$,enflasyon ....% idi şimdi ....% vb..

   4- Bir fotoğraf,resim gösterin binlerce sözcüğün anlatamadığını bir çırpıda anlatırsınız.

   5- Halkın sevdiği bir düşünürün sözlerine atıf yapın.

   6- Kısa bir film gösterin.

Yukarıda sayılan önerilerin bazıları konuşma içindede kullanılabilir.

Bir an gözlerinizi kapayın ve düşünün yukarıda sayılanları kullanan siyasetçi olarak kimi hatırlıyorsunuz...?

Sevgiyle

27 Ağustos 2014 Çarşamba

SORULAR VE CEVAPLAR- 2014

SORU

2009 yılındaki soru-cevapların üzerinden 5 yıl geçti bu süre zarfında neler yaptınız

CEVAP
Bu soruya cevap vermeden 2007-2009 arasından biraz bahsedeyim 2007 Mart ayında Esas Holding de yönetim kurulu üyesi olarak göreve başladım ancak kısa sürede fark ettim ki Doğan Holding teki son zamanlarımda içine düştüğüm alkol bataklığına iyice saplanmışım düzenli olmayan bir şekilde 15 er günlük programlarla bağımlılık tedavisi almaya başladım ancak başaramadım. 2008 yılı haziran ayında 3 haftalık bir tedavi için İngiltere ye gittim ancak yine başaramadım ve 2008 yılı kasım ayında Esas Holding teki görevimden ayrılarak ve bu kez kararlı olarak İstanbul daki bir bağımlılık merkezinde 2009 mart ayına kadar yatarak tekrar tedaviye başladım ve bu kez başardım o günden beri "temizim" 

İnişli çıkışlı yaşadığım bu süreç benden maddi manevi çok şey götürdü ve en önemlisi dostlarıma karşı güven erozyonuna uğradım ki bunu geri getirmek hiçte kolay değil.!

2009 mart ayından sonra tekrar kendi işime odaklandım Ankarada bir üniversiteye 25 milyon dolarlık bir finansman temin ettim, Katar Dohada bir Türk firmasının, Kazakistan Karagandada bir Kazak firmasının yeniden yapılanmasını organize ettim , muhtelif üniversitelerde seminerler verdim.Bunlar beni tekrar yaşama döndürürken 2014 mart ayında şah damarı tıkanmasına bağlı olarak sol tarafıma inme geldi bir dizi operasyondan sonra fizik tedavi süreci başladı halen devam ediyor eskisi gibi olmasa da epey toparlandım.

2015 yeni bir başlangıç olacak "durmak yok yola devam"...

Sevgiyle

20 Ağustos 2014 Çarşamba

İŞYERİ MEMNUNİYETSİZLİĞİ VE EKONOMİ

2013 yılında Gallup'un"Amerika da İş Yerlerinin Durumu" üzerine yaptığı bir araştırmanın sonuçları çok çarpıcı.Buna göre çalışanların %50 si tüm zamanlarını işe harcarken %30 u kendilerini aktif bir biçimde iyi bir iş yapmaya adıyor.

Geri kalan %20 ise memnuniyetsizliklerini verimliliği azaltacak bir şekilde gösteriyorlar yani iş arkadaşlarını olumsuz etkiliyor bazı günler işe gelmiyorlar ve kötü hizmet sonucu müşterilerin kaçmasına neden oluyorlar.

Gallup'un tahminine göre bu %20 lik grup her yıl Amerikan ekonomisine kabaca yarım trilyon dolar maliyet yüklüyor.

Türkiye de böyle bir araştırma yok bence TÜSİAD böyle bir araştırmaya öncülük ederse ve nedenlerini de irdelerse hem üyelerine hemde ülkeye önemli bir katkı yapar.

Sevgiyle

20 Eylül 2013 Cuma

VARMI ANLATACAK BİRİSİ.?


 Milattan altı yüzyıl önce LAO TSU şöyle söylüyor ;

" Büyük bir millet büyük bir adam gibidir,bir hata işlediğinde bunu fark eder fark etmekle kalmaz hemen itiraf eder,itiraf etmekle de kalmaz hemen düzeltir.Htasını gösterenleri en iyi öğretmen sayar,kendi gölgesini düşmanı gibi görür."
Devam ediyor Lao Tsu " bir lider hatasını kabul etmez ise uzun vadede kendisini yok eder."

 Bence birisi bunu seçilmiş Sn.Cumhurbaşkanına anlatmalı...

 Sevgiyle

ERDEMLİ LİDERLİK

 İster iş ister siyaset yaşamında olsun ülkemizdeki bir çok liderin bundan 2500 yıl önce Kral Kreonun oğlu Haimonun babasının sağırlaşmış kulaklarına haykırdığı öğütten hiç nasiplenmediklerini görüyor ve üzülüyorum. Şöyle haykırıyor Haimon ;

"Öyleyse tek bir görüşe bağlanma,
Sadece kendi düşüncenin doğru olduğu saplantısından kurtul,
Kim sadece kendisinin haklı olduğunu düşünür ve düşüncesinde eşsiz olduğuna inanırsa,
Ruhunun hastalığına kanıttır bu,
En büyük bir bilge bile yanılabilir,
Bunu anlaması hatasını onarmaya çalışması bir zaaf değil erdemdir,
Taşan bir ırmağın kıyısında akıntıya eğilen ağaçlar kurtulur direnenler ise kökünden sökülür,
Yelken iplerini gepgergin tutup rüzgara göre gevşetmeyen denizcide tekneyi alabora eder,
Yok yatıştır öfkeni değiş biraz bak benim gibi bir gencin de değişik görüşleri olabiliyor,
Keşke insanlar bilebilselerdi doğruları doğuştan ama bu mümkün değil öyleyse yapabilecek ne kalıyor geriye,
Sağduyuyla doğru ve iyi öğüt verenlerden öğrenmek gerçeği."

Günümüz Türkiyesinde Haimonlara ne kadar ihtiyacımız var değilmi.?

Sevgiyle

13 Eylül 2013 Cuma

CHP nin SEÇİM STRATEJİSİ NE OLMALI.?

 Kamu harcamalarını kısıp bütçeyi dengelemek,devlet mülkiyetindeki işletmeleri özelleştirmek,ekonomik faaliyetlerde devlet kontrol ve müdahalesini azaltmak yada kaldırmak,sınırları ithalata açarak rekabete izin vermek,para ve sermaye hareketleri üzerindeki kısıtlamaları kaldırmak yada azaltmak ekonomide süratle patlama yapmakta, gümrük duvarları arkasında korunanlar,verimsiz işletmeler ya dönüşmekte yada iflas ederek piyasadan çekilmektedir,işsizlikte önce büyük bir sıçrama olmakta ancak akabinde istihdamda da büyüme başlamaktadır. 

Merhum Turgut Özal la başlayan 2001 krizi sonrası IMF öncülüğünde Kemal Derviş tarafından geliştirilen ve 2003 seçimlerinden bu yana AKP tarafından uygulanan bu NEO KLASİK İKTİSAT anlayışı Türkiyede de son derece başarılı sonuçlar vermiş ve vermeye devam etmektedir. Bu gerçek bizi CHP nin seçim stratejisini çoğu zaman dile getirdiği gibi ekonominin başarısızlığı üzerine kurmaması gerektiğini söylemektedir.

 Yukarıda anlatmaya çalıştığım ekonomik durumun sürdürülebilir olması güvenilir bir hukuk düzeni,çağdaş bir eğitim sistemi,insan haklarının temel alındığı bir özgürlük düzeni,vatandaşların kendilerine yönelik konularda serbestçe seçim yapabilmeleri,ifade ve düşünce özgürlüğünün mutlak güvence altında olduğu bir demokratik düzenle mümkün olabilir. 

AKP iktidarının ilk yıllarında Avrupa Birliğini bütünüyle benimseyerek bu noktaya yaklaşırken Sn.Başbakanın meşhur "one minute" çıkışıyla Avrupa Birliği çıpasından hızla uzaklaşmağa başlamış ve son dönemde izlemiş olduğu dış politika ile de kendi ifadeleriyle "değerli bir yanlızlık"içine düşülmüştür.

Bana göre CHP seçim stratejisini ikinci paragrafta anlattığım olgular üzerine kurarsa genel seçimlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarıyı yakalar.

Sevgiyle

8 Eylül 2013 Pazar

YAKLAŞAN SEÇİMLER ve CHP

Yerel Seçimler,Cumhurbaşkanlığı seçimi,Genel seçimler koşar adım geliyor ve bana göre kazanmak için vakit kaybetmeksizin atılması gereken adımlar şunlar ;

 1- Türkiye Cumhuriyetinin ortak paydasının belirlenmesi 
 2- Yapılması gerekenlerin doğru tespiti 
 3- Odaklanma 
 4- Küçük ama kuvvetli bir ekip
 5- Seçmene doğru piramit tipi örgütlenme
 6- Sahada ve saha dışında iletişim 

 Bunları doğru tespit için iki ayrı arama konferansı düzenle birisi kanaat önderleri ile diğeri gruplar halinde parti üyeleri ile.

Sevgiyle