Bu Blogda Ara

30 Mayıs 2010 Pazar

KEMAL KILIÇDAROĞLUna AÇIK MEKTUP-2

Sn.Kılıçdaroğlu ilk mektubumda ilk 100 günün çok önemli olduğunu ve ne yaparsanız bu ilk 100 günde yapabileceğinizi yazmıştım ve 100 günden geri sayım başladı ve günler hızla eksiliyor. Bu arada işin rengine ışık tutabilecek bazı veriler var,bunlara göre "Devrimci"bir yapınız yok"Evrimci"bir yapınız var bu yapı siyasette çok fazla risk taşır ve hele değişim adına ortaya çıkmış şahsınız için dahada fazla. Bıraktığınız intiba Genel Sekreteriniz Sn.Önder Sava şartlı teslim olduğunuz ve meseleleri ya ortalayarak yada zamana bırakarak çözdüğünüz. 
Zaman her şeyin ilacı diye düşünüyorsanız fazlasıyla yanılırsınız.Şu anda ibreniz "Manşetle gelen Manşetle gidere" hafifçe dönmüş durumda,nedenmi.?
   1-Partinizde geniş oy kitleleriyle buluşmayı başarmış ve bunu Sn.Baykala rağmen yapmış Sn.Gürsel Tekin MYKda yok,zat-muhterem Parti Meclisine girmek içinde İstanbul İl Başkanlığından istifa etmiş durumda ona İstanbula git İstanbulu CHP ye getir demişsiniz siz Genel Başkan olarak doğrudan il başkanlığına getirmez demokratik yolları izleyelim derseniz , teşkilatı kontrol eden muhteremler Sn.Tekini tasfiye ederler.
   2-MYK da görev dağılımına bakıyorum Genel Sekreterlik ve Saymanlık görevleri dışındaki tüm görev tanımları muğlak ve aynı görevin birden fazla kişiye verildiği görevler var.
  3-MYK da şöyle bir görev yok "Değişim ve Dönüşüm programı ve stratejilerinin oluşturulması"ve bir sorumlu.Oysa bu başarının gerek şartlarından en başta geleni.
  4-Makam aracı olarak Mercedesi gönderdiniz Volvoyu tercih ettiniz eğer binek tipi bir makam aracı kullanacak iseniz yerli bir markayı tercih etmeniz doğru olurdu ama bana göre sizin makam aracınız bir çalışma ofisine döndürülmüş en son teknolojik her türlü donanımın olduğu,2-3 kişiyle toplantı yapabileceğiniz bir minibüs olmalıydı."Atom Karınca" misali…
  5- Hiçbir politikanız belirli ve net  değil,eski politikalar geçerliyse ki öyle gözüküyor niye Genel Başkanlığa talip oldunuz.Hele Sn.Başbakanın işsizlikle ilgili çözümünüzü sorunca verdiğiniz "Sn. Başbakan bize oy versin o zaman görür" cevabı kulağa hoş gelebilir ama boş bir laftır.
  6- Yönetim Dünyasındaki son trendlerden biri "Müşteriyi Danışman" yapmak ve işin içine katmak. Sizin müşteriniz olan halk vede katılımcı bir demokrasi anlayışla bire bir uyuşuyor yukarıdaki yönetim trendi,oysa sizin WEB sayfanızda soru sorabileceğimiz bir platform dahi yok.
Aman "Manşetle gelen Manşetle gider" görüşünü haklı çıkartmayın.

Sevgiyle

23 Mayıs 2010 Pazar

YAPTIĞINDAN KEYİF ALMA

4 Nisan pazar günü Göktürk Migrosa alış veriş için uğradım,süt ve süt ürünlerinin bulunduğu raftan tereyağı almak için uzandığımda bir hanım "Beyefendi yeni bir hazır yemek ürünümüz var almak istermisiniz diye"sordu,dikkatli bakınca "Bonef"markalı muhtelif hazır yemek ürünleri gördüm marka hiç yabancı gelmemişti..! birden olaylar bir film şeridi gibi gözlerimin önünden akıp gitmeye başladı,Antalyadaki et fabrikasını Zorludan alış,başına pırıl pırıl bir genç arkadaş buluş, Fransız Flore Mitchion ile yaptığım know-how pazarlıkları,ve imzayı 1 günlüğüne Paris e giderek Charles De Gole hava limanındaki Sheroton otelinde atış,ayrıntılı bir planlama hazırlatılması ve bütün bunları yaparken geçirmekte olduğum alkol problemi.
 Sonuç o gün raftaydı aldığım keyfi anlatamam ve o sonucu sağlayan ve her şeye ağır basan iş terbiyemi.

Sevgiyle

AR DAMARI

Bugün,29 Nisan Perşembe Hürriyet Gazetesinin ekonomi bölümünde bir açılış törenine ait bir fotoğraf ve bir röportaj vardı,Sn Aydın Doğan,Sn Kadir Topbaş ve Sn.İmre Barbanbek. Hürriyet Pazarlama ve D-Yapı ortak girişimi olan Auto Mall kompleksinin açılış kurdelesini kesiyorlardı.

Kişiliğini bana göre çok önce kaybetmiş olduğuna inandığım için Hürriyet Gazetesi okumam bir arkadaşım getirdi ve gösterdi,işin iç yüzünü de bildiği için Tufan Bey "sen yıllar önce caddelerdeki oto galerileri gün gelecek kalkacak deyip bu projeye yol vermiştin bunlar hala senden besleniyorlar" dedi , ben sadece tebessüm ettim bunun üzerine arkadaşım "niye tebessüm ediyorsun A dan Z ye senin eserin olan bu proje de kurdeleyi kesen sen olmalıydın oysa davetli bile değildin" diye devam etti.

 Ben tebessüm ediyorum zira bütün iş yaşamım boyunca ar damarı çatlamış bir çok insan gördüm ama böylelerine hiç rastlamamıştım onun için tebessüm ediyorum dedim.

Sevgiyle

Sn.KEMAL KILIÇDAROGLUna AÇIK MEKTUP .

"Devrimci Kemal,Halkçı Kemal ,Sakin Güç" veya sizin tabirinizle sadece"Kemal bey" öncelikle Mustafa Kemalin kurucusu olduğu ve Genel Başkanlığını yaptığı Türk siyasi hayatının vazgeçilemez temel direklerinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığına seçilmiş olmanızdan ötürü sizi yürekten kutlar ve başkanlığınızın CHP ve ülkemiz için hayırlı olmasını dilerim.

Siz Genel Başkan adaylığınızı açıklamadan önce Manisa Milletvekiliniz olan Sn. Şahin Mengü ye eski tanışıklığımıza binaen bir sms mesajı gönderdim ve bu blog da yayımlamış olduğum "AKP nasıl yenilgiye uğratılır"adlı yazımı okumasını ve hatta MKYK ya taşımasını rica etmiştim bir şekilde vakit ayırır okursanız size bir nebze katkı yapacağına eminim.

Bu yazımın konusu ise CHP nin %50 nin üzerinde bir oy oranı ile nasıl iktidara gelebileceği konusundaki görüş ve fikirlerimi paylaşmaktır. Konuya girmeden önce karakter olarak abartmayı değil gerçekçi ama iddia taşımayı seven bir  yapıyas sahip olduğumu söylemek isterim bu bağlamda %50 abartı değil erişilebilir ancak iddia taşıyan bir hedeftir.

Bu hedefe ulaşabilmenin yollarını şöyle sıralayabilirim :

   1- LİDERLİK ROLÜ
Karakter,fizik yapınız,düşünceleriniz zaman zaman sergilediğiniz tutum ve davranışlarınız sizin için ideal lider rolünün “ HİZMETKAR LİDER” rolü olduğunu gösteriyor.Eğer farklı bir liderlik rolü benimseyecek olursanız yaratılan heyecan ve rüzgar başladığı hızla sona erer. Bu liderlik rolünün temeli sevgiye ve gerçek iş görenleri hep ön plana çıkarmanıza ve çevrenize sizi aşabilecek insanları almanıza dayanır,zor bir modeldir ama benimsenerek uygulanırsa başarı kesindir. Tüm söylemlerinizi ve eylemlerinizi bu anlayış üzerine kurunuz.
  2- HALKA İNMEK
Sn.Hüsamettin Cindoruğun veciz ifadesiyle vakit kaybetmeksizin “Makosenlerinizi” ayağınıza giyin ve ayak basmadığınız yer,dokunmadığınız gönül bırakmayınız.
  3-SİYASET YAPMA BİÇİMİ
Sizde tıpkı Sn.Erdoğan yada sizin deyişinizle "Recep bey" gibi sosyolojik olgular üzerinden siyaset yapın ideolojik siyaseti yardımcılarınıza bırakın.
  4- 100 GÜN
Partinize yönelik tüzük değişikliği dahil ne yapacaksanız,ülke için hangi somut projeyi açıklayacaksanız ilk 100 günde yapın sakın ola referandum vb.şeyleri bahane edip ertelemeyin yoksa kaybedersiniz.
  5- ALTI OK
1927 yılında “Cumhuriyetçilik,Halkçılık,Milliyetçilik ve Laiklik” olarak belirlenen 1931 yılında “Devletçilik ve İnkilapçılık” ile tamamlanan ve partinin ideolojik temelini oluşturan “Altı ok” ile sembolize edilen 6 temel ilkeyi gözden geçirerek günümüz koşullarına göre manalandırınız. Bunun için dar bir ekip kurun 2 hafta içinde bir rapor isteyin bilahare MKYK ve Parti Meclisinde görüşerek yeni ideolojik felsefeyi açıklayınız. Tartışmayı başlatmak üzere ben şahsi görüşlerimi aşağıda sıralıyorum;
  a- CUMHURİYETÇİLİK
Bu ilke "Cumhur" kelimesinden hareketle milletin egemenliğini "Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir" ruhuna uygun olarak "Katılımcı bir demokrasi" üzerine manalandırılmalıdır.
 b- HALKÇILIK
Bu ilke yurdumuzda yüzyıllardan beri farklı kültürlere ve değerlere sahip halkların yaşadığını kabul ederek,bu halklar kendi benlik ve kültürlerini korurken kardeşliği ve birlikte yaşamayı öngören bir şekilde manalandırılmalıdır.
c- MİLLİYETÇİLİK
Bu ilke bir zümre yerine Türkiyenin menfaatlerini öne çıkaran ve tüm halkları kucaklayan bir anlayış üzerine oturtulmalıdır.
d- LAİKLİK
Şu an hakim kabul olan Fransız ekolü laiklik anlayışından uzaklaşılmalı,Türkiyedeki her inancı kapsayan,kılık kıyafetle uğraşmayan bireyi özgür kılarken hukuku dinsel kurallardan uzak tutan bir manalandırma yoluna gidilmelidir.
e- DEVLETÇİLİK
Bu ilkeyi iki noktada manalandırmak gerekir.Birincisi devletin milletiyle kucaklaşmasını sağlayan Sosyal Devlet olgusu ikincisi ise bir yandan Kamu ve Özel sektörün birlikte yer aldığı yatırım modellerinin oluşturulması öte yandan yerli ve yabancı sermayenin önündeki bütün engellerin kaldırıldığı bir olgudur.
f- İNKILAPÇILIK
Öncelikle Devrimci sözcüğü bir kenara bırakılıp zira devrim bir anda yapılan değişimi ifade eder , buna ilaveten sürekliliğide içinde barındıran İnkılap sözcüğü kullanılmaya başlamalıdır. Manalandırma ise dünyada meydana gelen değişimlere süratle adapte olmak ve hatta bu değişimlerin öncülüğünü üstlenmek şeklinde olmalıdır.
  5- DİĞER ALT BAŞLIKLAR
a-İletişim
Yaptıklarınızı ve yapacaklarınızı ifade ederken sözcüklerinizi çok dikkatli seçinizmesela bugün kullandığınız "CHP iktidara yürüyor"yerine"Halkın iktidar yürüyüşü başlamiştır" gibi.
b- Teknoloji
Teknolojiyi son derece etkin ve verimli kullanın mesela Genel Başkan seçildiğiniz anda web sitenizde gerekli değişim yapılmalıydı ve konuşmanız oraya konmalıydı. Web sitenizde interaktif bir bölüm oluşturun o bölümde halkla buluşun sohbet edin.
c- Sivil Anayasa
Pazartesi uzman ve uzman olmayanlardan bir ekip oluşturun ve referandum öncesi sivilAnayasayı halkla paylaşın.
d- Gelir Dağılımında adalet,işsizlik,AB ve ABD dışında alternatif dış politika vb.. konularında slogan değil somut proje ve politika açıklayın açıklayınki "Recep bey" size kaynak nerede falan diye soramasın.
e- Gölge kabine gibi zırvalarla uğraşmayın.
Ben listemi çok uzatabilirim ama bu sizin ve ekibinizin görevi ben bir vatansever olarak ışık tutmak istedim. 
Unutmayınız "Devrimci Kemal,Halkçı Kemal,Sakin Güç, Kemal bey" 100 gün başladı ve yarın MKYK nın yapısı nereye doğru adım atmakta olduğunuzun önemli bir göstergesi olacak.

Sevgiyle

20 Mayıs 2010 Perşembe

KASET – 2

KİMİN İŞİ BU – ZAMANLAMA .??????

     1- Anayasa değişikliği ,
     2- Türkiye-Brezilyanın İran konusunda attığı adımlara Hillary Cintondan yükselen ses “ MAJOR POWERS” ,
     3- Türk Dış Politikasında giderek derinleşen
  a- Türkiye-Rusya
  b- Türkiye – İran
  c- Türkiye – Suriye
arasında siyasal ve ekonomik ilişkiler ve Türkiyenin Kuzey Irak Yerel Yönetimini muhatap kabul etmeye başlaması ,
    4- CHP Kurultayı 
    5- Kuzey Kıbrıs ta Sn. Derviş Eroğlunun Cumhurbaşkanı seçilmesi ,
    6- Tırmanan PKK terörü,şehirlere yayarız tehditleri 
    7- Türkiye-Ermenistan iş birliği Protokolünün kadük olması .

Akıl tutulmasına uğradığımızı sananlar "Hadi canım sizde"

Sevgiyle

KASET – 1

Sn.Deniz Baykal,Sn.Nesrin Baytok ve başkaca şahıslarında oyuncu oldukları kasetin internete düşmesiyle kaybolması bir oldu, ama etkisi Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde unutulmayacak hadiselerin ortaya çıkması sonucunu doğurdu.

Bu sonuçların Türk siyasi hayatına ve Türkiye ye nasıl yansıyacağını hep birlikte yaşayıp göreceğiz ama ben iş hayatımdan gelen bir alışkanlığımla notların selameti açısından deyip aşağıdaki tespitlerimi kayda geçireyim.

  1- Kendi oluşturduğu ekip tarafından gizli gizli nefret edilen bir Genel Başkan 
  2- Bir gecede ortaya çıkan ve CHP oylarının Sn.Baykalın gidişine bağlı olarak %34 e ulaştığını söyleyen kamu oyu araştırmaları 
  3- Batı Dünyasında giderek yaygın bir görüş halini alan" karizmatik liderliğin" eskisi kadar geçerli olmadığı söylemlerinin pratik bir örneğinin görülüyor olması 
  4- Sn. Kılıçdaroğlunun bilinen soğukkanlılık özelliğine fırsatçılık özelliğinin eklenmesi 
  5- Herkeste doğal olarak var olması gereken "dürüstlük" vasfının olağanüstü bir vasıf olarak ortaya çıkması 
   6- Genel Başkan olabilmek için birkaç yolsuzluk dosyası ve birkaç tartışmanın yeterli olduğunun ortaya çıkması
  7- Sn. Baykalın siyasi pozisyonunu koruyabilmek için Sn.Fethullah Gülene mesaj vermesi 
  8- Bir kısım medyanın adeta altın madeni bulmuşçasına Sn. Kılıçdaroğluna sarılması 
  9- Doğru zamanda doğru yerde olamamanın ne denli önemli olduğunun bir kez daha teyidi 
10- CHP kurultayında çarşaf liste laflarının anında telaffuz edilmeye başlaması yani ne kadar çok koltuk heveslisi ve hizipler olduğunun işareti 
11- Türkiyemizin esasında bir magazin ülkesi olduğu gerçeğinin yüzümüze vurulması 

Daha çok tespit yapabiliriz ama benden bu kadar .

Sevgiyle