Bu Blogda Ara

21 Şubat 2011 Pazartesi

İKTİDAR FORMÜLÜ


Seçimlere 111 gün kaldı ve AKP Pazar günü Hürriyet gazetesine verdiği 2001-2010 karşılaştırması ile düğmeğe resmen başladı,CHP kendi içinde dengeleri bir yana koyup bugünden tezi yok seçim stratejisini,taktiklerini ortaya koymak ve yola çıkmak durumundadır.

Bu kadar kısa sürede ipi önde göğüsletecek tek şey pragmatik olabilmek ve bunu kitlelere yayabilmektir. Nasıl mı ?

1- Milletvekili adaylarının yarısını 30 yaş ve altı gençlerden kadın ve erkek olarak eşit sayıda belirleyeceksin

2- Etraftan gelecek seslere kulağını tıkayıp İstanbul,İzmir,Mersin,Adana gibi illerde BDP ile ittifak yapacaksın

3- Güney doğudaki mayınlı arazileri temizleyip topraksız vatandaşa verecek ve orada tarımı örgütlü hale getireceksin

6- Asgari ücretten sigorta primi dışında hiç bir şey almayacaksın

7- Alevi vatandaşlarımızın din derslerini farklı bir müfredatla ele alacaksın

8- Cem Evlerine ibadethane statüsü vereceksin

9- Türkçe esas dil olmakla birlikte ülkemizde konuşulan tüm dilleri seçmeli ders olarak liselere koyacaksın

10- Türbanı resmi kıyafetin gerektirmediği her noktada serbest bırakacaksın

11- Aile sigortasını çok daha iyi anlatacaksın

12- Ne başbakana ne hükümet sözcülerine hiç bir konuda cevap vermeyecek devamlı kendi bildiklerini söyleyeceksin

13- Genel Başkan yardımcıları ve milletvekillerin,il başkanların,ilçe başkanların hepsi sahada olacaklar.

Bunları yap iktidar ol.

Sevgiyle

5 Şubat 2011 Cumartesi

ÖZELLEŞTİRME-GÜZELLEŞTİRME…


1980 li yılların en sıcak kavramı olan “ Özelleştirme “ günümüzde hemen hemen her ülkenin gündeminden çıkmışken ve trend kamu-özel sektör iş birliğine dönmüşken ülkemizde en sıcak konulardan biri olmaya devam ediyor..neden mi.? Bu konu da her konuda olduğu gibi  işin kolayına kaçma alışkanlığımızın tipik bir göstergesidir.

Geçtiğimiz günlerde Gelirler İdaresi her 100 Tl lik gelirin 17.5 Tl sinin beyan edildiğini 82.5 Tl sinin kayıt dışı kaldığını açıkladı, kamu açıklarının ona bağlı olarak kamu borçlanmasının temel sebebi ,büyümenin ve adil gelir dağılımının önündeki en büyük engel olan bu konunun çözülmesi zahmetli, çoğu zaman oy kaybına neden olacağı düşüncesi ağır basmakta ve  buna birde siyasileri destekleyecek yeni sermayenin oluşturulmasını eklerseniz özelleştirme sıcak gündem olmaya devam etmektedir.

İlk tahlilde kamunun iktisadi yaşam içinde oyuncu olarak yer almasını özellikle bizdeki pratik göz önüne alındığında yanlış ve verimlilik kaybı olarak değerlendirmek mümkündür. Ancak özellikle elektrik üretim,dağıtımı,doğal gaz dağıtımı gibi kamusal ürün ve hizmetlerde ortaya çıkan miyar dolarları bulan özelleştirme bedellerinin tüketiciden çıkacağını anlamamak için deve kuşu olmak gerekmektedir.

Sevgiyle

30 Ocak 2011 Pazar

CHP NASIL İKTİDAR OLUR..? - 2


2 a – TEMEL STRATEJİLER

    1- Seçilmiş alanlarda KAMU-ÖZEL SEKTÖR iş birliğini gerçekleştirmek

     2- İlk öğretimi 11 yıla çıkartmak 

   3- Yazılım ve Donanım teknolojilerini öncelikli büyüme alanı olarak belirlemek

    4- Tarım ve Tarımsal sanayi bir başka öncelikli büyüme alanı olarak belirlemek

     5- Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Adalet Bakanlığı arasındaki ilişkiyi kopartmak

     6-  Diyanet İşleri Başkanlığını özerk bir kurum haline dönüştürmek,Sünni-Alevi uygulamaları eşitlemek

     7- Bireylerin kendilerini özgürce ifade edecek zaman ve mekanlar yaratmak

     8- Üniversiteleri Özerk birer kurum haline getirmek

     9- Ekonomik olarak geri kalmış bölgelerde yöre halkını birlik,kooperatif vb.şekilde örgütleyerek kamunun da belirli bir süre ortak olacağı yatırımlar yapmak

   10- Avrupa Birliğine alternatif ekonomik birlikler oluşturmak

    11- Köy Ensitütülerini günümüz koşulları çerçevesinde yeniden açmak

     12-Özelleştirmelere son vermek ve ne kalmşsa elde onları rehabilite etmek

     13- Milletvekili adaylarının yarısını 30 yaş altı gençlerden kadın ve erkeği eşit olarak belirlemek….

Devam edecek…

Sevgiyle

CHP NASIL İKTİDAR OLUR..? - 1


Bu yazı bir tartışma zemini oluşturmak için kaleme alınmıştır.

1950 seçimlerinden bu yana tek başına iktidar olamayan CHP nin 2011 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olabilmesinin gerek şart ; Genel Başkanından Türkiyenin en ücra köşesindeki sempatizanına kadar iktidara inanması ve bunu yüreğine yerleştirmesidir. Yeter şartları ise ;

   1-  Tüm halkları tek bir potada eritecek ortak bir vizyon geliştirmek

   2- Bu vizyon ışığında doğru strateji ve politikaları uygulamak

  3- Kendi seçmen kitlesi dışında kalan kitleye nasıl ulaşacağını belirlemek

  4- AKP yi ve Recep Tayyip Erdoğanı doğru analiz etmek

  5- AKP ve Recep Tayyip Erdoğandan bir adım önde olmak

   6- Kitle iletişim araçlarını doğru ve etkin kullanmak

 VİZYON

Ortak vizyonun ögeleri ;

    a- ADİL

    b- ERİŞİLEBİLİR

    c- HEYECAN veren DİNAMİK

    d- DEMOKRAT

    e- NET ve KOLAY ANLAŞILABİLİR

Buna göre ;

Cumhuriyetin 100.yılında G-8 ülkeleri arasında yer alan , Gelişmiş ülkeler sıralamasında ilk 25 içinde yer alan,Gençleri ve Kadınları siyasal,sosyal ve ekonomik yaşam içersinde hakkaniyetli bir şekilde yer almış,Gelir Dağılımı adil,herkesin düşünce ve fikirlerini özgürce ifade edebildiği Küresel bir Güç.

Devam Edecek…

14 Ocak 2011 Cuma

SİZE NE KADAR TANIDIK GELİYOR…

 Bir vakitler bir ülke varmış halkın bütün siyasetçilerden bıktığı bir dönemde yapılan bir seçimde  o halk “Yolsuzluk,Yoksulluk”diye bayrak açan ve nispeten yeni imajı bırakan bir siyasi partiyi o partinin de inanamadığı bir çoğunlukla iktidara getirivermiş…

Bir vakitler bir ülke varmış geçmişte hükümetleri sarsan,ülkenin önde gelen iş adamlarının kurduğu sivil toplum örgütü kanarya sevenler derneği haline dönüşünce eski şaşalı günlerine dönebilsin diye seçilen başkan ne kadar iyi halay çektiğini ülkenin bir bölüm vatandaşları tarafından kullanılan dil ile ne kadar başarılı hitap ettiğini göstererek horoz sevenler derneği olmanın daha doğru olacağını düşünüvermiş…

Bir vakitler bir ülke varmış ordu,asker deyince tüyleri diken diken gözleri dolu dolu olurken emeklisi,görev başında olanı,bilim adamları,gazetecileri “sizi gidi sizler” nidalarıyla içeri tıkılıvermiş…

Bir vakitler bir ülke varmış delikanlı başbakanı “bir dakika” “konuştuklarını unutma” “ucube” “ananı alda git” “askerlik yan gelip yatma yeri değidir” gibi racon keserken bir idam mahkumu gencin son mektubunu okurken ağlayıvermiş sonrada neden ağladığını unutuvermiş…

Bir vakitler bir ülke varmış cumhurbaşkanı tarihten bir ders olan türküyü her dinleyişinde ağlarmış…

Bir zamanlar bir ülke varmış küçük olsun benim olsun diyen ve koltuğunu bırakma niyetinde olmayan ana muhalefet partisi liderinin ayağını altına “seks skandalı”giydirmesiyle sabun koyup kaydırıvermiş...

Bir vakitler bir ülke varmış yıllar önce kabul edilen bir yasanın yürürlüğe girmesiyle hırsızı,uğursuzu,teröristi,katili serbest kalınca ortaya çıkan manzara karşısında hükümeti,muhalefeti,sivil toplum örgütleri hukukçusu,köşe yazarı,sivil toplum örgütleri çözüm üretmek yerine büyük bir pişkinlikle kayıkçı kavgasına girişivermişler..

Bir vakitler bir ülke varmışküresel ekonomik krizin teğet geçtiğini iddia ederken işsizlik oranı %15 lere,açlık sınırındaki vatandaş sayısı %10lara,kredi artı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı %3lere vuruvermiş…

Bir vakitler bir ülke varmış bir TV dizisine ihtar veren denetlemeyle görevli kurulunun Profesör bir üyesi dizinin “özel yaşamın gizliliğini ihlal ettiğini”belirterek bütün dünyada olduğu gibi Türkiye dede ölmüş insanlarında özel hayatlarının gizli olduğunu söyleyivermiş...

Bir vakitler bir ülke varmış yüksek yargısının bir dairesindeki rüşvet olayının sıcaklığı devam ederken en büyük gümrük müdürlüklerinden birin dede rüşvet olayı patlayıvermiş...

Bir vakitler bir ülke varmış öğrencileri hak ararken Allah ne verdiyse biçiminde dayak yer protesto için yumurta atınca da yumurta talebi patlarmış...

Bir vakitler bir ülke varmış vatandaşları siyasi partilerin isimlerini,cumhurbaşkanının ismini,başkentini,milli bayramlarını bilmezken TV dizi yıldızlarını bir çırpıda sayıverirmiş...

Bir vakitler bir ülke varmış ana muhalefet partisi lideri en önemli oylamada kayıtlı olmadığından ötürü oy kullanamamış ancak bunu büyük bir pişkinlikle başkalarının hatası olarak görmüş...

Bir vakitler bir ülke varmış bir bakanı bir başka ülkenin de vatandaşı olmaktan üstelik o ülkenin kraliçesine hizmet edeceği yemininden en ufak bir rahatsızlık duymazmış...

Evet size tanıdık geliyor mu bu ülke.?

Sevgiyle

6 Ocak 2011 Perşembe

CHP ACELE GİDEN ECELE GİDER

  Bugün 6 Ocak 2011 apar topar kamu vicdanını öne sürerek CMUK 102.madde bir başka ifadeyle tutukluluk sürelerini düzenleyen madde ve ilgili diğer maddelerin değişimi için yasa teklifi verdiniz ve buna göre tutukluluk sürelerini 3 yıl ile sınırlıyorsunuz kabul edilmez ama eğer edilirse sadece bir örnek Hırant Dinkin katili Ogün Samastı ertesi gün serbest bıraktıracaksınız yani kaş yapayım derken göz çıkaracaksınız.

Değerli CHP yöneticileri sizin sorunlara teşhis koyma konusunda bir özürünüz mü var..!! Şu an karşımıza çıkan sorun tutukluluk süreleri değil yargının neden hızlı ve verimli çalışmadığıdır yapmanız gereken bunu böyle anlayıp kısa vade ve orta vadede neler yapacaksınız da yargıyı verimli ve hızlı bir hale getireceksiniz bunu ortaya koymanız,kamu oyuyla paylaşmanız ve bir yasa teklifi hazırlamanız ve bunu da hükümetten önce Türkiye Büyük Millet Meclisine getirmenizdir.

Sevgiyle

ÖĞRENMENİN SONU YOK…

  Bütün Dünya dergisinin Ocak 2011 sayısını okurken yapımcı,yönetmen,gazeteci Sn.Çetin İmer tarafından kaleme alınan “Özgürlük Anıtı Bir Osmanlı Projesiydi” başlıklı makalesini ilgiyle okudum.

Makale özetle ve mealen şöyle ; 

Mısır Hıdivi Sait Paşa Süveyş Kanalını yaptırmaya karar verir ve bir Osmanlı vilayeti olması hasebiyle sultan Abdülmecit e projeyi sunar ve izin ister,Hindistan daki çıkarlarının zedeleneceği düşüncesiyle projeye karşı çıkan İngiltere sultan Abdülmecit üzerinde yoğun bir baskı kurar ve Abdülmecit işi yavaştan alır ancak Sait Paşa izni beklemeksizin projeyi başlatır ve bu meyanda Fransız mühendis Ferdinand de Leeps ile bir sözleşme yapar,bu sözleşmenin maddelerinden biride Port Said şehrine Osmanlı ve Mısırın karakteristiklerini yansıtacak bir heykelin dikilmesidir.

 Mühendis Ferdinand ünlü Eyfel Kulesinin yapımcısı olan Frederic Augusta Bartholdiyi yanına alarak işe koyulur.Kadim Mısırın kadın kıyafetleri ve 7 iklimin sultanının 7 sivri uçlu bir taçla sembolize edildiği heykele Singer dikiş makinalarının kurucusunun zevcesi madam İsabelle Eugenie Boyer modellik eder. Heykelin finansmanı sultan Abdülmect in ölümünden sonra padişah olan Abdülaziz Han tarafından sağlanır heykel dikime hazır hale geldiğinde Hıdiv Sait Paşa ölür ve yerine İsmail Paşa gelir,İsmail Paşa bir müslüman ülkesinde kadın heykelinin sorun çıkaracağı nedeniyle parası Osmanlı hazinesinden ödenen heykelden vazgeçer ve heykel Fransa da bir depoya kalkar.

ABD ile arası çok iyi olan Fransa ABD nin 100. kuruluş yılı nedeniyle ABD ye bir heykel hediye etmeye karar verir sol elinde bir kitap sağ elinde ise ışığı tüm dünyayı aydınlatacak bir meşale olması öngörülen bu heykel Port Sait şehri için hazırlanmış ve bir depoda çürümeye terk edilmiş heykelin Bartholdi tarafından elden geçirilmesi sonucu,1886 yılında 4 aylık bir çalışma sonunda NewYork silüetinde yerini alır.Ancak bir fak vardır Özgürlük Anıtı Sultan Abdülazizin öngördüğü medeniyetin ve ışığın doğudan batıya doğru düşüncesiyle sola bakması gerekirken sağa bakar.

Sevgiyle

5 Ocak 2011 Çarşamba

CHP SEÇİME DOĞRU

Okuduğum haber doğruysa CHP seçim için slogan arıyormuş,oysa araması gereken ülkenin ve halkın sorunlarına çözümler olmalı.

Örneğin gelir dağılımını nasıl düzelteceksiniz,asgari ücretten vergi alırken mevduat faizinin bir bölümünün vergiden muaf olmasını nasıl izah edeceksiniz,ne yapacaksınız da AKP nin koymuş olduğu 2023 de dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefini aşacaksınız,ne yapacaksınızdıaAKP nin bugün yarın açıklayacağı ve inovasyon,teknoloji gelişimine ağırlık veren sanayileşme stratejisinden daha iyi bir şey ortaya koyacaksınız,bölgenin ve körfez ülkelerinin gıda ambarı olma potansiyelini nasıl harekete geçireceksiniz,Osman Arolat ın dediği “dandik ekonomiyi,bul karoyu al parayı ekonomisini”nasıl rasyonel ekonomi yapacaksınız,gemi azıya almış giden iki dil,demokratik özerklik konularında ne yapacaksınız,tutukluluk sürelerine ilişkin yasanın yürürlüğe girmesiyle patlayan yargı ve yargılama sistemi için ne yapacaksınız,ufacık tefecik olan borsanın her gün gündem olmasını sanki Türkiye deki her şeyin ona endeksliymiş havasını nasıl düzelteceksiniz ,kadına önce evin içinde eşit olabilmesi için ne yapacaksınız,Avrupa Birliği için politikanız nedir,komşularla sıfır sorun anlayışına alternatifiniz nedir,gavur İzmiri gavurluktan nasıl kurtaracaksınız belediye sizdeyken hangi yapamadığınızı yapacaksınız…

Yukarıdaki konulara daha bir çok şey ilave edilebilir.

Evet beyler sloganla kaybedecek vaktiniz yok,işiniz çok…!!!

Sevgiyle

4 Ocak 2011 Salı

KÖRLER VE SAĞIRLAR…


Milli Güvenlik Kurulu ; Tek Devlet,Tek Millet,Tek Bayrak,Resmi Dil Türkçe…
Sn.Cumhurbaşkanı ; Resmi Dil Türkçe diğerleri bizim zenginliklerimiz…
Selahattin Demirtaş ; Demokratik özerklik,iki dil ancak bizim söylediklerimiz çarpıtılıyor…
Diyarbakır hava alanı çıkışı Sn.Cumhurbaşkanın ziyareti ;  Türkçe ve Kürtçe “Hoşgeldiniz”pankartı…
Devlet Bahçeli ; Sn. Cumhurbaşkanının Diyarbakır ziyareti Milli Güvenlik Kurulu kararını boşa çıkartmıştır…
Cumhurbaşkanlığı ; Sn. Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır ziyareti sırasında iki dil uygulaması olmamıştır…
Hüseyin Çelik ; Hükümete rağmen Milli Güvenlik Kurulu karar alamaz…
Selahattin Demirtaş ; Milli Güvenlik Kurulu ülkeyi bölmek istesede biz böldürtmeyiz…
Osman Baydemir ; Sn.Cumhurbaşkanına sözlük hediye ederken güzel Türkçemiz ve güzel Kürtçemiz.
Hasip Kaplan ; İki dil konusunda bu isyan ise evet baş kaldırıyoruz…
Selahattin Demirtaş ; Türkçe resmi dil değilmi dedik….
Sn.Başbakan ; Dün ne dediysem bugünde aynısını söylüyorum “ Tek Devlet,Tek Millet,Tek Bayrak,Resmi dil Türkçe”….
Sn.Kılıçdaroğlu ; Etnik kimlik ve Din üzerinden siyaset yapmam…
TBMM Başkanı ; Sn.vekillerin bir daha kürsüde Kürtçe konuşmayacaklarını bekliyorum,BDP milletvekillerinin ziyaretinden sonra…

Sevgiyle